Rusya, Kırım Tatar Aktivistlerine 110 Yıl Hapis Cezası Verdi
- DünyaMANŞET
- 19 Eylül 2020
Rusya 2014 yılında işgal ederek ilhak ettiği Kırım’da 7 Tatar aktivisti çeşitli hapis cezalarına çarptırdı. 7 Aktvist toplamda 110 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Mahkeme, Tatar aktivistleri “terör örgütü faaliyetleri organize etmek” iddiasıyla mahkum etti. Aktivistler Hizbu’t Tahrir örgütü propagandası yapmakla suçlanırken, mahkeme aktivistlerin suçlarını “gizli tanık” ifadeleri ile sabit olduğuna karar verdi.
MAHKUMLAR TATAR TOPLUMUNDA TANINIYORDU
Aktivistler “terör örgütü faaliyetleri organize etmek” suçlaması ile Rusya’nın Rostov-na-Donu şehrinde yargılanan Kırımlı aktivistler Süleyman (Marlen) Asanov 19, Memet Belalov 18 ve Timur İbragimov da 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Öte yandan “Terör örgütü faaliyetlerine katılmakla” suçlanan diğer aktivistlerden Server Zekiryayev 13, Server Mustafayev 14, Seyran Saliyev 16, Edem İsmailov da 13 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
UKRAYNA ve TÜRKİYE KARARI “SİYASİ BASKI” OLARAK DEĞERLENDİRDİ
Kırımlı aktivistlere Rusya’da mahkumiyet kararı üzerine Ukrayna ve Türkiye kararı kınadı. Türkiye Dışişleri Bakanlığı “Türkiye, Kırım’ın gayrimeşru ilhakını tanımadığı gibi, hak ve menfaatlerini barışçı yollarla savunan ve demokratik yöntemlerle seslerini duyurmaya çalışan soydaş Kırım Tatarlarının yanında olmaya devam edecektir.” şeklinde açıklama yaptı.
Ukrayna da kararı kınadı ve siyasi baskı olarak tanımladı. Daha önce de bir açıklama yapan Ukrayna Cumhurbaşkanlığı aktivistlerin sadece dindar olduğunu cami ve evlerinde dini kitaplar okuduklarını ifade ettikten sonra, aktivistlerin toplumca tanınan kişiler olduğunu ifade etmiş ve şöyle demişti:
İşgalciler tarafından yargılananlar arasında 13 çocuk babası Server Zekiryayev, insan hakları savunucusu, Kırım Dayanışması teşkilatı koordinatörü, Üstün Hizmet Nişanı sahibi Server Mustafayev, yurttaş gazeteci ve 3 çocuk babası Timur İbragimov, Topçiköy din cemiyeti başkanı Edem İsmailov da bulunmaktadır.”
Ukrayna cumhurbaşkanlığı, tutukluların siyasi esir olduklarını ve derhal serbest bırakılmasını da istedi.